Merhaba, Ben Kübra KAYHAN. Selçuk Üniversitesi'nde  İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum aynı zamanda uluslararası ilişkilerden de çift anadal yapıyorum. 3. sınıf öğrencisiyim.

Bu zamana kadar tek gayem daima kendimi geliştirmek oldu. Bana sunulan koşullar altında, hep elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Yeri geldi gereken koşulları ben yarattım.Benim gibi herkes de  dil eğitimi almak için, üniversite eğitimini tamamlamak için ya da sırf "yurtdışı" görmek için yurtdışına gitmeyi ister. Her şey önce tozpembe gözükür. Evet benim sizi motive etmem gerekiyor bu konuda ama aslında dürüst olmak gerekirse hiçbir şey sanıldığı gibi değil. Sanki yapacağınız tek iş bilet alıp gitmek gibi hafif geliyor her şey. Ama daha sonra işe koyulduğunuzda aslında işin ne kadar da çok boyutlu olduğunu görmeye başlıyorsunuz; pasaportunuz yoksa önce pasaport, aa tabi yeşil pasaporta sahip olacak kadar doğuştan şanslı değilseniz bir de vizeniz var, tabi uçak bileti vesaire derken her şey gözünüzde büyüyor da büyüyor.

Ben de bu durumla Sofya/Bulgaristan'a giderken karşılaştım. Ben daha önceki " Vizesiz Yozgat "( www.sorged.org/Ky-76-Vizesiz-Yozgat.html ) yazımda sizlere veda ederken "Başka bir projede görüşmek üzere." diyerek veda etmiştim. İşte Sofya benim bir sonraki durağım. Ama yurtdışındaki ilk durağım, ilk göz ağrım."Have you ever been abroad?"  dediklerinde "No." demekten başka şansınızın olmadığı bir durum diyebiliriz aslında buna.

Okulumda geçen sene Erasmus+ dahilinde Hollanda'yı kazanmıştım, hem de sınavda birinci gelerek.Her sene birileri bu Hollanda'daki okulu kazanıyor ama kimse gidemiyordu. Herkesin çabaladığından fazla çabaladım gitmek için. Yeri geldi ders yerine Erasmus Koordinatörlüğü'nde geçirdim saatlerimi, tabi şöyle büyük bir çerçeveden bakınca bu haftalarıma, aylarıma denk geliyor...

Her şeyi halletmiştim tek sorunum Hollanda'nın bana şart koştuğu vizeydi. Erasmus yapıyoruz ama Schengen vizesini kabul etmiyorlardı. Bir de bu vizeyi benden 3 gün içinde almamı istediler. Haliyle olmadı, gidemedim. Çok üzülmüştüm...

Aradan bir hafta sonra SORGED' in Sofya/Bulgaristan' da gerçekleştirelecek olan "Youth workers – the engine of social change in marginalized communities" isimli projeye başvuru çağrısını gördüm.İçimde küçük bir kıpırtı oldu olmasına ama önce bi dur dedim kendi kendime. Artık kendimi nimlenmiş gibi hissediyordum yurtdışı yönünden. "Hollanda 'ya gidemedin buna da gidemezsin. " diyordu içimdeki ses. İçimdeki onca kalabalığa rağmen azmim sayesinde başvurdum ve seçildim. Ama ailemin haberi yoktu çünkü göndermeyeceklerdi biliyordum. Bütün işlerimi hallettikten sonra söylemeyi düşünüyordum. 

Hedefime, varmak istediğim yere ayak bastığım an " Ne yaptıysam iyi ki de yapmışım!" dedim çünkü ben büyüdüğümü hissettim. Korkmayın gözünüzde büyüyen problemler olabilir ama hedefinizini gerçekleştirme yolunda büyüyüp gelişen, kendi ayakları üstünde duran ve kendinden emin şekilde adım atacak olan sizsiniz. Evet Evet! Siz de büyüdüğünüzü hissedeceksiniz hem de kaç yaşında olursanız olun.  Sanırım buraya o ünlü , özlü sözümüz " Nihil Dolere" yani "No Pain No Gain" ugun düşüyor. Eğer bir şeyleri gerçekten istiyorsanız asla bahaneniz olmasın. Hiçbir şey sizi usandırmasın, bıktırmasın; yapmak istediğiniz şeyi yapmaktan alıkoymasın.

Yozgat da çok sever vatanını... İnsanları sıcaktır,güleryüzlüdür, misafirperverdir. Çoğu kez "Yobaz" diye "Cahil" diye itham edilse de buradan okuyan adam çok çıkar. Hepsi çabalar çalışır ki vatana hayırlı bir birey olabilmek için. Çok şey yapılmasa da Yozgat'a; Yozgat kendi kendine bir şeyler yapmaya çalışır. Bakın bu da bir örneği... Kim derdi ki Yozgatlı Kübra Sofya'ya gidecek, orada onlarca kişinin önünde ingilizce konuşacak diye. Bakın işte vatanseverlik budur, devlet sizi bıraksa da sizin vatanı bırakmayaşınızdır. Kimse Yozgat için bir şey yapmıyor ama biz Yozgatlılar çok şey yapıyoruz. Zorlu bir yol olsa da devam ediyoruz. Unutmayın, eğer yol boyunca ter dökerseniz yolun sonunda terinizi silerken dinlenmeye hem vaktiniz hem de yüzünüz olur.

Bana bu proje sürecinde her türlü yardımı sağlayan ve bu projeye katılma imkanı tanıyan Sorgun Gençlik Derneği'ne (SORGED)’ e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Yozgatlı Kalın...