Benim adım Rebecca,
İtalya'dan geliyorum ve 25 yaşındayım. Türkiye'yi ziyaret etmek için her zaman heyecanlanmışımdır ve bu Avrupa Dayanışma Kolordusu projesi ile Sorgun'a gelme fırsatı bulduğum için minnettarım.
Bu fırsatı, ESC portalında Türkiye'de bir gönüllülük projesi ararken buldum ve yerli halkla kültürel etkinliklere katılmakla ilgilendim çünkü seyahat ederken yerel halkla zaman geçirmeyi ve onların geleneklerini ve kültürünü tanımayı seviyorum. İtalya'dan bir arkadaşım zaten bir ESC projesine katılmıştı ve bana portalda profil oluşturmayı ve fırsatları aramayı çok iyi anlattı. Profilimi 1 günde oluşturdum ve hemen proje aramaya başladım.
Mayıs ortasında Sorged projesine başvurmaya karar verdim ve aynı akşam WhatsApp üzerinden ertesi gün için bir görüşme teklifi aldım. Teklifi kabul ettim ve görüşme sürecinden geçtim, görüşme iyi geçti ve ardından projeye kabul edildiğimi öğrendim. İtalyan bir gönderen dernek aramaya başladım ve gönüllülük sözleşmemi imzaladım.
Türkiye seyahatim için plan yapmaya başlamaktan çok heyecanlıydım. Roma'dan Ankara'ya uçak bileti aldım ve İstanbul havaalanında aktarma yaptım. Seyahat sorunsuz geçti ve bilet masraflarının proje tarafından karşılanmasından da memnun kaldım. Seyahat sigortam da karşılanmıştı. Proje başlamadan birkaç hafta önce Henner Group'tan e-posta aldım. Süreç çok kolay ve sezgiseldi. Uygulamayı indirdim, çok kullanışlıydı ve hesabımı oluşturdum. Proje başlamadan bir gün önce Ankara'ya vardım, çünkü projenin başlamasından önce ve sonra Türkiye'ye gelip çevreyi keşfetmek için 2 günümüz vardı. Başkentte bir gece kaldım, Sorgun'a otobüs bileti aldım ve yerel bir SIM kart aldım. Otobüs yolculuğu güzeldi ve otobüs penceresinden manzarayı çok beğendim. Sorgun'a vardığımda, proje koordinatörümüz Elif beni karşıladı ve diğer gönüllülerle tanışmam için beni ofise götürdü, sonra birlikte konaklama yerimize gittik. Varış günü güzel ve rahattı.
İlk hafta birbirimizi tanıdık ve Sorged derneğini yakından tanıdık. Gönüllülük ve gönüllü olmanın ne anlama geldiğiyle ilgili çeşitli etkinlikler yaptık ve projeye başlamaya hazırlandık. Her hafta bir sonraki hafta için etkinlikler düzenledik. Etkinlikler çoğunlukla 4 öğrenci grubu için İngilizce derslerinden oluşuyordu: ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite öğrencileri. Ayrıca, şehirde röportajlar yapıp videoları Sorged sosyal medya sayfalarında yayınlamak, spor maçları oynamak, Yozgat bölgesini gezip bu bölgenin doğal güzelliklerini ve kültürel mirasını keşfetmek gibi yerel etkinlikler de planladık. Ayrıca, yerel toplumu bu konuda bilgilendirmek için sıfır atık, geri dönüşüm seçenekleri ve sürdürülebilirlik hakkında bir atölye çalışması hazırladık. Çevresel afet yönetimi hakkında konuştuk ve bir şey olursa ne yapacaklarını sorduk. Yerel halkla bu geziye katılmak, anıları paylaşmak, biraz Türkçe öğrenmek ve onlara biraz İngilizce öğretmek çok keyifliydi.
İnsanların sizin dilinizi konuşmadığı yabancı bir ülkeye tek başına gitmek pek rahat bir şey değil, ama bu deneyimi yaşamaya karar verirseniz pişman olmayacaksınız. Konfor alanınızın dışındaki hayatı keşfetmek, kalbinizde ve zihninizde büyük bir olgunlaşma sağlayacaktır. Daha açık fikirli hale gelecek, farklı kültürleri tanımaya ve her yerin güzelliğini takdir etmeye daha istekli olacaksınız.
Rebecca Campanella
İşbirliği Formu
