O bir haftada, 13 -20 Eylül 2014 tarihleri arasında!.
Büyük bir tecrubeydi benim için. Hem Türkiye' ye ilk ziyaretim hem de ilk Erasmus + KA1 projesinde yer alışımdı. Kültürlerarası bir etkinlikle yeni şeyler keşfediş ve öğrenme süreciydi.
9 farklı ülkeden katılımcıyla Ankara havaalanında başlayan süreç etkinliklerin büyük bir çoğunluğunun gerçekleştiği Sorgun, Yozgat ta devam etti. Proje boyunca çok eğlenceli vakit geçirdik.
Birbirimizi daha iyi tanımamıza olanak sağlayan ısınma etkinlikleri, birkaç şehir ziyareti ve içinde belediye başkanları ve valilerle tanıştık ve 'Genç işsizlik' konusunda onlara sorular sorma ayrıca katılımcıların ilgisine göre çeşitli konularda konuşma şansı elde ettik. Bununla birlikte üniversiteleri, STK lari, ve diger yerel kuruluslari ziyaret ettik buralarda Türkiye ve sınırlar ötesinde gençlik için fırsatları tartıştık. Çalışma ziyaretlerinden sonra, günü yürüyerek ve şehri kesfederek, geceki oda partilerini planlayarak vs geçirdik.
Bir gün çalışmalara ara verip Kapadokya'ya gittik. Adeta Kapadokya'nın güzelliği karşısında adeta hipnotize oldum. Türkiye'nin vatandaşları için yapmış olduğu yollar sayesinde 3 saate müzikli, danslı, kahkahalı ve grup sohbetleri eşliğinde Kapadokya'ya vardık.
Sonuç olarak, Bütün bu yaşananlar projenin mimari Halil UĞUZ ve ekibinin çabalarının eseridir. Teşekkürler
................................................._
Oh, that one week, 13 - 20 September 2014!
It was like one big experience for me. From being the first time in Turkey to participating for the first time on a Erasmus+ KA1 Project. It was just a whole new way of discovering things and learning new stuff, through an intercultural event.
It all started from meeting the participants from 9 different countries at the Ankara airport in the afternoon and continued to Sorgun, Yozgat - the main place where most of the activities were about to happen.
Throughout the project we had a lot of amusing time, which means in the initial days we played get-to-know-each-other and other energizing games, visited multiple cities where we had the chance to meet the actual mayors and governors and ask them questions about "Youth unemployment" the project theme, and talk on various topics depending on the participants' interest. Moreover, we visited Universities, NGOs and other local institutions where we discussed opportunities for youth in Turkey and outside of the borders.
After the study visits were done for the day we spent the rest of the day walking and exploring around the city, planning the international gathering late at night for the room-parties we had etc...
We even took one day off and went to Cappadocia; city which I was really mesmerized by. The ideal roads Turkey has made for its citizen let us arrive in Cappadocia by no more than 3 hours which were full of music; singing, dancing, laughing, and group conversations.
In conclusion, all of this would not have happened without the effort of the creator of the project, Halil Uğuz and his teammates. Teşekkürler!
