Yaz tatilimi nasıl daha verimli, daha dolu dolu geçirebilirim?
HİKAYE 12.09.2025

Yaz tatilimi nasıl daha verimli, daha dolu dolu geçirebilirim?

Zeynep Tuğçe PENEKLİ
Zeynep Tuğçe PENEKLİ
Hikaye Yazarı

Herkese merhaba, ben Tuğçe!

Üniversitede son senemi tamamlarken ve iş hayatına atılmadan önce aklımda hep şu soru vardı: “Yaz tatilimi nasıl daha verimli, daha dolu dolu geçirebilirim?” Çalışmak istiyordum ama aynı zamanda hayatıma renk katacak, bana bir şeyler katacak bir deneyim olmasını da istiyordum. Daha önce yerelde yaptığım gönüllülükleri bir adım öteye taşıyarak uluslararası bir deneyime dönüştürme fikri beni çok heyecanlandırıyordu. Üstelik çocuklarla ilgili bir proje olması, başvuru sürecinde karar vermemi kolaylaştırdı.

İki ay aslında kulağa uzun bir süre gibi geliyor, ama içindeyken zamanın nasıl aktığını fark etmiyorsun. Geriye baktığında ise aslında iki ayın, hayatına yepyeni bir bakış açısı katacak kadar değerli olduğunu görüyorsun. Macaristan’a ilk gittiğimde içimde hem büyük bir heyecan hem de tatlı bir merak vardı. Sonuçta hiçbirimizin dilini bilmediğimiz bir ülkeye, küçük bir kasabaya gidiyorduk. Ama daha ilk günlerden hissettim ki, bu bilinmezlik aslında bana çok şey öğretecek. İki ay göz açıp kapayıncaya kadar geçti; bazen günler çok yorucu, bazen çok eğlenceliydi ama hepsinin hatıralarımda güzel bir yeri var.

İlk ayımızda Macar çocuklarla birlikte yaz kampında vakit geçirdik. Onlarla oyunlar oynadık, yeri geldi eğlendik, bazen de aramızdaki dil bariyerini gülerek aşmaya çalıştık. Çocuklarla iletişim kurabilmek için Macarca basit kelimeler öğrenmeye başladığımda yüzlerinde gördüğüm ifadeler bana her şeye değdiğini hissettirmişti. İkinci ayımızda ise Ukraynalı gençlerin değişim programında görev aldık. Bu kez onların vakitlerini keyifli geçirmesi için farklı etkinlikler düzenledik, birlikte daha yakın sohbetler ederek samimi bağlar kurduk. Ayrıca kültür gecelerimiz vardı; böylelikle sadece diğer ülkelerin kültürünü öğrenmekle kalmadık, aynı zamanda kendi kültürümüzü de nasıl temsil edeceğimizi keşfettik.

Bu süreç bana sadece gönüllülüğü değil, aslında birlikte yaşamayı öğretti. Bazen ev işleri, bazen dernekte düzenlediğimiz aktiviteler, takım çalışmaları derken aynı amaç için güçlü bir dayanışma ortamı oluşturduğumuz zamanlar oldu. Zaman yönetmeyi, sorumluluk almayı, liderlik etmeyi, bazen de sadece dinleyip uyum sağlamayı öğrendim. Bu süreçte ingilizceyi aktif kullanırken, günlük yaşamda çocuklarla basit Macarca kelimeler öğrenip uygulamak özgüvenimi artırdı.

Gönüllülük benim için şunu fark etmek oldu: dünya sadece benim küçücük rutinimden ibaret değil. Farklı şartlarda yaşayan, farklı diller konuşan, ama aynı masada aynı kahkahaları ve duyguları paylaşabildiğimiz insanlar var. Ve bu, onlara destekte bulunmakla beraber kendini de kişisel gelişim anlamında geliştirmek için harika bir fırsat.

Dolayısıyla, kendi küçük dünyanızdan dışarı adım atıp bilinmeyene kucak açmak, sadece topluma fayda sağlamak değil; aynı zamanda kendinizi keşfetmenin, büyümenin ve hayatınıza bambaşka bir anlam katmanın yolu.

Bu süreçte emeği ve desteği olan herkese çok teşekkür ederim!

Hikaye Galerisi